Nefs günah hastalığına tutulur ve azgınlaşırsa teslim olması zorlaşır. günahlar filizken yok edilmezse, kök salıp yerleştiğinde temizlemek son derece zordur.Sohbetler, mürşidin nazarı nefsimize atılan kurşun gibidir. Mesela gıybet günahı ile alakalı bir çok sohbet dinlemişizdir. Fakat cürmünü işlemeye hala devam ediyorsak, demek ki nefsimize sohbet kurşunu işlememiş. Ya kendi siperimize çekildik, gönlümüzü ve kulağımızı hakikate kapattık yada nefsimizi çok beslemişiz teslim olmuyor. Bırakın tedavi olmayı, bağımlılık halinde her gün bir kaç defa gıybet etmeden duramıyor.

Gıybet ve daha nice günahlara bağımlı olanımız az değil. Alışılmış günah, tedavi edilmezse tutku halini alıyor. İçki, kumar yada madde bağımlılığı halindeki tutku gibi…Tutkunun ise sonu yoktur. Mesela kumar tutkunu kazanırım duygusuyla her şeyini kaybedinceye kadar onaya biliyor. Uyuşturucu  bağımlısı kendisini öldürebilecek , müptela olduğu maddeyi alabiliyor. Tutku esarettir ve dünyanın en büyük tuzaklarındandır. Dünyevi tutkular tedavi edilmezse yıkımla sonuçlanır.Günah tutkusu hastalığına yakalananlar ise tedavi edilmezlerse hem dünyalarını hemde ahiretlerini kaybederler.